
Muhittin Bayrak ; “Anlatıyoruz, Anlamıyorsunuz” Diyen Arslan’a Yanıt: Gözler İşçide Değil, İktidarın Masasında
MEMLEKET PARTİSİ RİZE İL BAŞKANI MUHİTTİN BAYRAK; “ANLATIYORUZ, ANLAMIYORSUNUZ” DİYEN ARSLAN’A YANIT: GÖZLER İŞÇİDE DEĞİL, İKTİDARIN MASASINDA DEDİ
Memleket Partisi Rize İl Başkanı Muhittin Bayrak Hak iş genel başkanı Mahmut Arslan'na Ateş püskürdü: sen kimin yanındasın ?
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Rize Meydanı’nda konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, konuşmasında defalarca sistemden şikâyet etti, “adaletsizlik var” dedi ama bir çözüm üretmedi. Her cümlesinde “Müzakere edelim” diyerek talepleri yine iktidar odaklı dile getiren Arslan, “Anlatıyoruz, anlamıyorsunuz” sözleriyle de aslında kimin muhatabı olduğunu unutarak işçiye değil, yönetene seslendi. Ancak ne yazık ki bu ses, işçi için değil, iktidarın duyacağı şekilde biçimlenmişti.
ÇAYKUR İşçisi Hala Geçici, Hala Mağdur
Arslan’ın “Geçici mevsimlik çay işçileri SGK’ya kayıtlı değil, mağduriyet var” demesi bile başlı başına skandal. 2023'te Resmî Gazete'de yayımlanan düzenlemeyi hatırlatıyor ama gereğinin neden yapılmadığını sormuyor. ÇAYKUR’daki yapısal sorunlara karşı önerisi yine yuvarlak: “Oturalım, konuşalım.” 12 ay çalışmanın yolunu açmak yerine “6-7 ayla başlangıç yapalım” demek, mağduriyeti kabul etmek değil midir?
Memleket Partisi olarak açıkça soruyoruz: Madem 12 ay çalışma hakkı yönetmelikle mümkün, neden bu hakkın kullanılmasını sadece ÇAYKUR Genel Müdürü’nün ve Tarım Bakanlığı’nın inisiyatifine bırakıyoruz? İşçinin hakkı inisiyatifle değil yasayla, denetimle, iradeyle korunur.
Vergi Sistemi: Dert Ortak, Çözüm Nerede?
Arslan, “Az kazanandan çok, çok kazanandan azalan bir vergi sistemi var” diyerek adaletsizliği tarif ediyor. Peki, bu çarpık sistemin mimarları kim? Hangi hükümet döneminde bu düzen kuruldu? Neden yıllardır sendikal platformlar, iktidarın ortağı gibi davranırken bu konuda harekete geçmedi?
“Çalışanın ev kirası, gıdası vergiden düşsün” demekle reform yapılmaz. Sormak gerekir: HAK-İŞ bugüne kadar bu talebi hangi yasa tasarısına dönüştürdü? Hangi komisyonda, hangi bakanlık kapısında bunu savundu?
Asgari Ücret: Yine Müzakere, Yine Çıkmaz
Asgari ücret konusunda da Arslan yine “yapı değişsin” diyor, ama çözüm yerine “biz TÜRK-İŞ gibi boykot ederiz” restiyle kalıyor. Mesele katılım değil, kararlılık. Bu üçlü yapı eleştirisi 50 yıl önce başlamış, ama HAK-İŞ 2025’e kadar aynı masada oturmuş. Şimdi vazgeçtik demek, neden bu kadar geç anladınız sorusunu doğurur.
Emeklilikte Adaletsizlik: Bu Nasıl Bir Sistem?
“Daha fazla çalışan, daha az maaş alıyor” diyen Arslan, SGK’nın çarpıklığını kabul ediyor ama bunun sorumlularına tek kelime etmiyor. Emeklilik maaşlarının düştüğünü tespit ediyor ama bu tespiti yapan herhangi bir muhalefet partisi değil, yıllardır iktidarla eşgüdümle hareket eden bir konfederasyonun başkanı. Yine bir çözüm önerisi yok; sadece bir serzeniş, bir yakınma var.
Sendikal Haklar ve Belediyeler: İsim Vermemek Cesaretsizliktir
Van, Diyarbakır ve Altındağ Belediyelerinden bahsediyor ama sorunun adını koymuyor. İşçilerin başka sendikalara zorla geçirildiğini söylüyor ama hangi sendikaların bu zorlamayı yaptığına dair tek bir açıklama yok. Bu durumda Arslan’ın “Kimseyi satmadık, satan olmayız” sözü bile havada kalıyor.
Filistin Gözyaşları, Rize İşçisinin Çığlığına Karşı Sağırlık
Filistin halkı için “gözyaşımız var” diyen Arslan’ın, 6 ay çalışıp 6 ay aç kalan Rize’li işçiye gözyaşı yok. Bu çifte standardı işçi görüyor. ÇAYKUR işçisinin “bizim için de ağla başkan” sözü meydanda yankılanırken, gözler hep başka yerlere çevriliyor.
Sonuç olarak;
Sayın Arslan, anlatıyorsunuz ama artık kimse dinlemiyor. Çünkü çözüm söylemde değil, eylemdedir. HAK-İŞ’in yıllardır süregelen bu sessiz teslimiyeti, işçinin alın terini sadece miting
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.